12 Eylül, 2009

X: Olasılık gerçekten de düşük düşünsene. Türkiye’de 30 milyon erkek var. Yaşça uygun olanları 5 milyonunu oluştursa, esmerleri ve metalcileri de elersek 2 milyon. İlk adım olarak benim şehrimde olsun bunlar. 500 erkek. Ve bunlardan sadece birine aşık olabilirim. Olasılık 1/500. ve o erkeğin bana aşık olma olasılığı sarışınları ve metalcileri elerse 1/500. birbirimizi bulma olasılığımız bence 1/250000. oldukça makul. Evet.

Y: Bunu yapmaya bayılıyorsun değil mi? Her şeyi somutlaştırmaya çalışmak?

X: Alakası yok. Ama yine de bu benim iyimser yaklaşımım. Biliyorsun, dereotu sevenleri elemedim.

Y: böyle düşünürsen, onu asla bulamazsın. Şuan bu durakta belki de yanında bile duruyor olabilir.

X: Ya daaa.. Beni şuan lafa tuttuğun için kahve içmeden işe gidemeyeceğim için, illa ki dükkana uğrayacağım ve mecburen bir sonraki otobüse bineceğim ama O aslında bir önceki kaçırdığım otobüste olacağı için tüm olasılıkları altüst ediyorsun şuan. Şansımı tamamen kaçırı..

(çarptı. bir adam. gömlek.. giyiyor. kumral. ela gözleri var. güneşe çıktığında ya da zeytin yeşili tişört giydiğinde o rengin yeşile döndüğüne bahse girilebilir. hiç ağlar mı acaba? bir de..gömlek. oldukça..)

Z: pardon. Benim suçum. Dikkatsizdim.

X: ah, hayır. Ben arkadaşıma..yani..benim suçum..çünkü..olasılıklar bahsediyordum..benim en sevdiğim kahve zencefilli mesela..görmedim sizi..evet…olasılıklar..öyle işte..

(güldü.garip biçimde parladı gözleri.gömlek..gerçekten şık.)

Z: Heyecanla konuşurken benim gibi işine geç kalmış bir adamın ayağını çiğneme olasılığı mı?

X: Kı..Kısmen..evet..öyle. ben de geç kaldım..yani..

Z: yüzde kaç? yedi falan?

X: Hayır. Bir bölü ikiyüzellibin.

(ve tam da bu konuyu konuşurken olayın gerçekleşmesi ihtimali 1/250.000 x 1/250.000 )

Z: çok..küçük ihtimaller de gerçek olabilir. Unutma.

(mırıldanmak lazım tam burada. durması için yani. çünkü öylesine bir cümleydi deminki. lafı geçiştirmek için söyledi. noktaları ve virgülleri üzerinde düşünülmemiş bir cümle. kahvesi oldu çünkü. Gidecek birazdan.)

X: Görüşmek üzere deriz hep. Ama genelde bunlar son görüşlerdir. Tuhaf.

(döndü. duyma ihtimali de vardı tabi ki. %4. kaşları kalktı yukarı. şaşırdı belli ki.)

Z: Ve benim, bunu duyma ihtimalimi kafasından sayılarla hesaplayan biriyle karşılaşma ihtimalim?

(gülümsemesi..şey gibi..en sevdiğim şey gibi mesela..zencefil gibi..fısıldamak lazım..bekliyor çünkü. gitmemek için..)

X: lütfen. seni hergün görebilir miyim?

( pekala. şimdi yavaşça arkanı dönüp uzaklaşacaksın. yaşanmamış gibi, bilirsin.)

Z: lütfen. hergün işe geç kalabilir misin?

(benim gülümsemem..zekice değildi aslında. yine de“bir oğlanın içinde evreni bulmuş” gibiydim)

7 yorum:

efsa dedi ki...

Uzun ve güzel...

imagine dedi ki...

film misin laağ?
filmsen filmim de.
allasen.

RainboWMemorieS dedi ki...

FAZLA BEĞENMEK.
ÇOK FAZLA.

Adsız dedi ki...

Bayıldım.çogsel ya.

Abdullah TARIK ÇAKIR (thelepermessiah) dedi ki...

bu blogda çok büyük cümleler var. gelecek vadeden bir kalem.

bukedideli dedi ki...

yaşamak isteyebileceklerimden

homenjor dedi ki...

'Olasılıksız etkisi' duygularla karşılaşınca hoş bi enstantane çıkmış.